Çanakkale Zaferi ile birlikte, Şehitler Günü olarak da kutladığımız bu anlamlı zafer gününde, kutsal vatan topraklarını ve özgürlüklerini canları pahasına müdafaa ederek şehitlik mertebesine ve onuruna erişen aziz şehitlerimizi minnet ve şükranla hatırlıyoruz.
Bugünkü geldiğimiz noktada Atatürk’ün gençliğe hitabesinde dediği gibi İstiklâl ve Cumhuriyetimize kasteden düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin başarısı içinde cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kalelerini zaptetmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün ordularını dağıtılmış ve memleketin her köşesi özelleştirme adı altına yabancı menşeli firmalara satılarak bilfiil işgal edilmiş haldedir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde davranarak halkına düşman bir tavırda nefret dilini kullanmaktadır. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle birleştirerek. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş haldedir. Bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifemiz İstiklâl ve Cumhuriyetimizi kurtarmaktır! Muhtaç olduğumuz kudret, damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur!