3 Aralık Dünya Engelliler Günü.

Engellilik Kutlanması Gereken Bir Durum mu  ?


       Abi/abla engelliler günün kutlu olsun diye başlayan cümlelerin başlangıcını oluşturduğu yine bir 3 Aralık Engelliler Günü dayandı engellilerin kapısına. Sahi engellilik kutlanacak bir durum muydu ?


       Hiç adetim olmamasına rağmen ismi önemli olmayan bir belediyenin düzenlemiş olduğu böyle bir gün için hazırlanmış olan etkinliğe katılma basiretinde bulunmuştum. Kimi engelliler, etkinliği düzenleyenler ve misafirler için çok eğlenceli şeyler olması elbet güzeldi. Ama benim gibiler için çok zordu. Etkinlikler, asansörü ve rampası olmayan bir binanın alt katında yapılıvermişti, tekerlekli sandalyelerinden indirilip kucaklarda taşınan bedensel engellileri  düşünülmeyerek herhalde. Şiirler okuyan, güzel danslar yapan, kolu bacağı olmayan halk oyunları oynayan o güzelim efelere; çok şükür biz sağlıklıyız diye bakan bazı gözlerle gözgöze geldiğimizdenmidir nedir, bu günün bir farkındalık günü olmasını düşünmüşümdür.


Farketmeliyiz !


      Engelli asansörü önünde önce sağlıklı insanların binmesini bekleyen tekerlekli sandelyeyle  bekleyen  arkadaşımızı, hakkı olduğu halde engelli otoparkının dolduran sağlıklı arkadaşlarımızın  yer vermesini bekleyen engelli dostlarımızı yolda sarı şeritte yürümeye çalışırken nedense sarı şeritlerin üzerine yapılıveren direkler veya arabalar yüzünden yola çıkmak zorunda kalan görme engelli arkadaşlarımızı ve bunun gibi yüzlerce örnekle yaşamsal sorunlar yaşayan engellileri farketmeliyiz.


       Görünüş itibariyle farklılıklarımız olabilir ama bu yaşam tüm zorluklarına rağmen tüm canlıların. Bizler çok fazla bir şey istemiyoruz, sadece yaşama tutunmaya çalışan engelimize engel olmayın ! Unutmamak lazım yarının hiç kimse için ne getireceği konusunda  bir garantisi yok. 


                                 Serkan Oktay BALLIOĞLU

                                 Asimsen Engelliler 

                                 Komisyonu

Sosyal Medyada Paylaş