ÇOCUKLARI KATLEDEN DÜZENİ KABUL ETMİYORUZ.

ÇOCUKLARI KATLEDEN DÜZENİ KABUL ETMİYORUZ.


Bugün Narin'le kopan çığlığımız, an oldu Leyla'yla, an oldu siyaseten korunan vakıflarda tacize uğrayan çocuklarla, an oldu Aladağ'da cemaat yurdunda göz göre göre yanan çocuklarla kopmuştu.


Narin için "Bizlerin bazen bilmediği, bazen de bilip söylemememiz gereken şeyler var. Çünkü aile de bizim dostlarımız." denilebildi, Leyla'nın katili tahliye edildi, vakıf için bir kereden birşey olmaz denildi, yanan  çocukları cemaate yönlendiren kamu görevlilerine toz değmedi. Faillerini tanıdığımız karanlık bir düzen korundu.


Çocuk, devletin sorumluluğu ve gözetimi altında olmak zorundadır. Bu sorumluluk ve gözetim ne bazen faili de içinden çıkaran çekirdek veya geniş aileye yalnız başına bırakılabilir, ne de kapalı kapılar ardında ne yaptığı denetlenmeyen cemaatlerin, vakıfların eline teslim edilebilir.


Her çocuğun nitelikli, bilimsel, laik ve ücretsiz eğitim alma hakkı sağlanmak zorundadır. Her bir çocuk doğduğu andan itibaren devletin, doktorlarının ve öğretmenlerinin gözetimi altında korunmalıdır. Kamu görevlileri de susanların sesi olmak zorundadır.


Biliyoruz ki bu karanlıktan kınayarak, söylenerek veya "işimiz değil" diyip görmezden gelerek değil eğitimle, birlikte mücadeleyle ve dayanışmaya çıkabiliriz. 


Değiştirilen infaz yasaları ve eğitim müfredatlarıyla dayatılan cemaatler, vakıflar, aşiretler, ayıbımızı kimse duymasın içimizde halledelim düzeninin tam karşısında mücadele etmeye devam edeceğiz.


ASİM-SEN

Merkez Yönetim Kurulu

Sosyal Medyada Paylaş