UNUTMADIK DEMEKLE YETİNMİYORUZ!
BAŞLIYORUZ!
Basına ve kamuoyuna
Değerli arkadaşlar, kıymetli basın emekçileri;
Bugün 17 Şubat 2016 tarihinde yaşanan terör saldırısında kaybettiğimiz mesai arkadaşlarımızı anmak için tekrar toplandık. Bu vesileyle başta 17 Şubat 2016'da hayatını kaybeden mesai arkadaşlarımız olmak üzere teröre kurban verdiğimiz tüm vatandaşlarımızı rahmetle anıyor, bedenleri ve ruhları yaralanan tüm mesai arkadaşlarımız ve aileleri ile paylaştığımız ortak acının geçmediğinin de bilinmesini istiyoruz.
17 Şubat 2016’da tam da bu noktada, Türkiye kamuoyu Milli Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin yalnızca üniforma giyen asker kişilerden oluşmadığı, askerlerle aynı iş yerlerini, aynı servisleri ve aynı riskleri paylaşan sivil kamu çalışanları olduğu gerçeğiyle yüzleşti.
Tüm ülkenin gözleri önünde, yıllardır dilekçeler ve davalarla anlatamadığımız ortak riskin ve beraber yıpranmanın ne demek olduğu, yaşanabilecek en acı şekilde gözler önüne serildi.
Peki aradan geçen 9 yılda neler değişti?
Bu sorumuzun cevabı maalesef ki koca bir hiç.
Çünkü; başlatılan çalışmalar bir türlü bitmedi, verilen sözler tutulmadı.
Bizler hala Milli Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığının tüm karargâhlarında, fabrikalarında, tersanelerinde, kışla ve karakollarında kısacası her noktasında çalışan ama sırf üniforma giymediği için; statüsünden, söz hakkından, maddi-manevi tüm imkânlarından, hatta sosyal tesislerinde bir bardak çay içmekten bile mahrum bırakılan/men edilen devlet memurlarıyız.
Çalışma şartlarımızın diğer kamu kurumlarında çalışan emekçilerinden tamamen farklı olduğu ortadadır.
Bizler zor koşullarda, psikolojik baskı altında, liyakat sahibi ancak statüsüz, ekonomik olarak öldürmese de süründüren bir gelir düzeyiyle, kurum içinde dışlanarak, yıpranarak ve dahi ölerek hizmet veren Askeri İş Yerlerinde Görevli Kamu Çalışanlarıyız.
Maalesef görüyoruz ki hala bu gerçeklerle yüzleşemeyen devlet büyüklerimiz, asker yöneticilerimiz var.
BAŞLIYORUZ!
Kamuoyunca bilinmesini isteriz ki bunun böyle devam etmesine izin vermeyeceğiz. Artık kimse kol kırılır yen içinde kalır dememizi beklemesin. 9 yıldır değişmeyen gerçeklerin 10. yılda da böyle gitmesine izin vermeyeceğiz.
Madem siz bizi görmek istemiyorsunuz, o zaman biz yaşadıklarımızı tüm kamuoyuna göstereceğiz.
ASİM-SEN bugünden itibaren askeri iş yerlerinde çalışan sivil memurların yaşadığı ayrımcılığı ve değersizleştirilmeyi sorunun yaşandığı her noktadan kamuoyuna açıklayacaktır. Ve sivil memurların hikayesini 85 milyonun bilmesini sağlayacaktır.
Eylemlerimize 1 Mart Cumartesi günü Sıhhiye Orduevinden başlayacağımızı tüm kamuoyuna duyururken ayrımcılığa ve ötekileştirmeye dur demek isteyen tüm sivil memurları birlikte sesimiz yükseltmeye davet ediyoruz.
Hala Varız.
Buradayız.
ASİM-SEN Merkez Yönetim Kurulu