Bugün, yani 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününde isterdik ki mutlulukla ve var olmanın dayanılmaz güzelliği içinde şenliklerle bir kutlama yapalım. Ancak daha geçtiğimiz hafta tek bir günde 7 kadın erkekler tarafından katledildi. Şenlikler yerine yasımız da isyanımız da devam ediyor!

Bu topraklarda şiddetin artık politik bir yönetme şekli olduğunu biliyoruz ve failleri tanıyoruz. Kadınların inatçı mücadelesi ile çıkarılan 6284 sayılı yasanın etkin uygulanması talebimizden ve bir gece yarısı kararnamesi ile feshedilen İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmediğimizi tekrarlıyoruz.

Yerel yönetim seçimlerine giderken, bu 8 Mart'ta da tekrar hatırlatmak isteriz ki hem devletin hem yerel yönetimlerin sorumluluğu olan ve kanunda zorunluluğu olan kadın sığınma evlerinin bir an önce sayılarının arttırılıp, hayatlarını kurtarmaya çalışan kadınlara nefes alabilecekleri güvenli alanların sağlanması gerekmektedir.

Yaşadığımız tüm olumsuzluklar yetmezmiş gibi iş kanununda yapılmak istenen değişiklikleri de şimdiye kadar kırpılan özlük haklarımızdan yola çıkarak endişe ile takip ediyoruz. Müjde gibi sunulan mesai saatlerinin düşürülmesi ve esnek çalışma sisteminin getirilmesi kadınlara olumlu bir şeymiş gibi yansıtılmaya çalışılsa da, öngörümüz odur ki hem özlük haklarının düşürülerek emeklilik hakkı ve kıdem tazminatlarında kapatılamayacak boşlukların oluşmasına, dolayısıyla kadın istihdamının azalarak güvencesiz çalışma koşullarının dayatılmasına, hem de ev içi bakım yükünün kadınların omuzlarına daha ağır binmesine sebep olacaktır. Sosyal devlet politikalarının yükümlülüğü olan ücretsiz kreş ve bakım evleri taleplerimizden de kazanılmış özlük haklarımızdan da vazgeçmiyoruz.

Evde, sokakta, okulda ve iş yerlerinde güvenle yaşama talebimiz tüm insanlık adına bir utanç kaynağı olmalıdır. Kadınlar olarak haklarımızdan da hayatlarımızdan da vazgeçmediğimizi, birbirimize yurt olup dayanışmayla isyanımızı büyüterek mücadeleye devam edeceğimizi, baskıyla ve korku politikalarıyla bizleri sindirmeye çalışanların bilmesini isteriz.

Her türlü sömürüye, şiddete ve gericiliğe karşı duran ve direnen tüm kadınları ASİM-SEN çatısı altında birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz.

KADIN, YAŞAM, ÖZGÜRLÜK!