İçişleri Bakanlığı kadın cinayetlerinde geçen seneye göre %11lik düşüş olduğunu övünerek açıkladı bu sene de. Ancak kadınların "şüpheli ölüm" yüzdesi geçen senenin iki katı artmış vaziyetteyken kadınların cephesinden değişen hiçbir şey olmadığını görüyoruz. Kelimelerle oynayarak oranları düşürülen istatistik verilerindeki her bir rakam hala kadınların yok olan hayatlarıdır!

Ülkeyi yönetenler hamasi söylemlerle, kalem oyunlarıyla kendilerini avuturken, 2022 yılında 349 kadın daha eksildik, sabrımız tükendi, isyandayız! 

Kadınların şiddetsiz bir yaşam sürmesini ve hayatta kalmasını sağlaması gereken,

6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun etkin uygulanması hala sağlanamadığı gibi, yasanın etkinliğinin temeli olan İstanbul Sözleşmesi 1 Temmuz 2021'de fesh edilmiştir. 

Kadınlar, çalışma yaşamında şiddetin ve tacizin önlenmesi için çok önemli bir adım olan İLO 190 sayılı sözleşmenin, Türkiye tarafından imzalanmasını beklerken İstanbul Sözleşmesi'nin iptaliyle adeta şiddetle burun buruna bırakılan kadınlara "başınızın çaresine" bakın denmektedir. Bakıyoruz, isyandayız.

 Kadınların 25 Kasım'larda şiddetsiz bir hayat isteklerini dile getirdikleri eylemlilikleri, her sene devlet otoritesi tarafından yasaklanıyor. Biliyoruz ki duyulmasından da, isyanımızın çıkaracağı yangından da korkuyorsunuz ama siz de bilin ki kadınları susturamayacaksınız. Mücadelemizden aldığımız güçle diyoruz ki; müsade istemiyoruz şiddetsiz bir hayat istiyoruz!

Özgürlük taleplerini, baskıya ve şiddete karşı tüm ülkeyi saran bir isyan yangınına dönüştüren İranlı kadınlara selam olsun.

Haklı taleplerimiz kabul edilene dek haykırmaya devam edeceğiz;

6284'ü etkin uygula!

İLO 190'a imza at!

İstanbul Sözleşmesini geri getir!

#KadınYaşamÖzgürlük!

ASİM-SEN

Merkez Yürütme Kurulu